Cevherin Öcü - Kitap kapağı

Cevherin Öcü

Kim F.

Rol Yapmak

LYRIC

Seneler içinde kendimi görünmez kılmıştım. Erkeklerin dikkatini çekmemek için bol kıyafetler giyiyordum. Sapsarı uzun saçlarımı açık bırakıp suratımı gizliyor ve uzun olduğum anlaşılmasın diye kambur duruyordum. İnsanların arasına girsem de benimle konuşulmadıkça neredeyse hiç konuşmuyordum.

Görünmezmiş gibi davranmak bulunmaktan daha kolaydı. Böylelikle bir köşede sessizce oturarak diğerlerinin söylediklerini ve planladıklarını dinleyebiliyordum. Bu da sürüdekilerinden bir adım önde olmamı sağlıyordu.

Ayrıca muhteşem bir kurdum yokmuş gibi davranıyordum. Sadie adındaki kurdum devasaydı! Onun Alfa gücü inkâr edilemezdi. Kürkü beyaza çalan gümüş rengindeydi. Hırçın ama utangaçtı, kimseyi umursamasa da herhangi birinin önünde dönüşmeyi de reddediyordu. Kokusunu bile gizliyordu.

Söylediğine göre bunu benim iyiliğim ve güvenliğim için yapıyordu. Bu da görünmezliğimin başka bir boyutuydu. Sadie sürünün beni de onu da hak etmediğini ve zamanı geldiğinde bunun farkına varacaklarını söylüyordu.

Kaldı ki ben de kurdum yokmuş gibi davranıyordum. Sürüyü de buna inandırıyordum. Yine de Sadie sayesinde keskin işitmem ve kimseye fark ettirmeden hareket edebilecek kadar hızlanabilme yeteneğim vardı.

Son birkaç yıldır kurdum tek neşe kaynağımdı. Gizlice yapmaya çalışmama rağmen spor yapmama ya da partiler, balolar ve buluşmalar gibi sürü etkinliklerine katılmama izin verilmiyordu. Luna Diana müsaade etmiyordu. Beni görmek istemiyordu.

İronikti. Diğerleri benim farkımda bile değilken, Luna Diana varlığımdan haberdar tek kişi gibiydi. Aynı zamanda varlığımdan habersiz olmayı en çok isteyen kişiydi de.

Onu suçlamıyordum. Nihayetinde eşinin sadakatsizliğinin canlı kanıtıydım ve Alfa’nın emirleri doğrultusunda gayrimeşru benliğimi onun gözüne sokmak durumunda kalıyordum.

Ama Alfa’yla yatan ve onunla yatmaya devam eden ben değildim. Bu ihanet Luna’yı etkilediği kadar beni de etkilemişti. Hatta sürü ya da ailem bana kol kanat germediği için beni daha fazla etkilediği söylenebilirdi. Bana hiçbir zaman kol kanat gerilmez, yalnızca ~izin verilirdi~.~

Luna’nın emriyle mutfağın bitişindeki merdivenlerin altındaki küçük bir odada yaşamama, bana hayatta kalmam için yemek ve giyinmem için elden düşme kıyafetler verilmesine izin verilmişti.~

Kalabalığa hizmet etmeme ve sürüdeki imtiyazlıların arkasını toplamama izin veriliyordu. Hiçbiri kendi pisliğini temizlemeye yeltenmiyordu! Ara sıra babam için çalışmama ve oğluna özel ders vermeme ~izin veriliyordu~ ~ama hizmetlerimin karşılığında tek kuruş para almıyordum.

Bazen tüm bunları yapmak yerine kendim için, istediğim bir şeyi yapsam nasıl olur diye merak ediyordum. Ama yakında bu merakımı giderecektim. Günleri sayıyordum.

Ve o zamana kadar rol yapmaya devam edecektim.

Başımı öne eğiyor, çenemi kapalı tutuyor ve yüzümde hafif bir tebessüm tutuyordum. Buradan gideceğim yaşa gelene kadar yapmam gerekenleri yapıp hayatta kalıyordum.

New York’taki bir teknik üniversitesinden çoktan tam burslu bir teklif almıştım. Bunu yalnızca öğretmenim Bay Marshall biliyordu. Teknoloji öğretmenim Bay Marshall benim bilgisayar konusundaki yatkınlığımı ve aşkımı keşfeden kişiydi. Aynı zamanda beni cesaretlendiren tek kişiydi.

Kurt olmasına rağmen babamın sürüsünden değildi. Yakınlardaki başka bir müttefik sürüdendi.

Bana hem teknik hem de seçkin üniversitelere başvurmamı tavsiye etmiş, notlarım ve azmimle insan üniversitelerinin hepsinden kabul alacağımı garanti etmişti.

Ona Alfa’nın eğitimimi finanse etmeyeceğini ve üniversiteye gitmeme izin vermeyebileceğini söylediğimde bana sürünün bir üyesi olmadığımı hatırlatan kişi de o olmuştu. “Annen de o sürüden değil. Sen teknik olarak Gümüş Tepe Sürüsü’nün üyesisin,” demişti.

Ben de başvurularımı yapmıştım. Bay Marshall onun adresini kullanabileceğimi söylemişti ve zaman içinde kabul mektupları yağmaya başlamıştı. Ama New York’tan gelen kabul mektubu okul harcı, konaklama, yemek ve kitaplar dâhil her şeyi kapsıyordu. Ücretsiz eğitim alacaktım. Hiç düşünmeden üniversiteye belgelerimi göndermiştim.

Üniversite sayesinde buradan, sürüden ve babamdan kilometrelerce uzaklaşabilecektim.

Mezuniyetime ve on sekiz yaşıma girmeme bir hafta kala hem kendime hem de hepsine kocaman bir veda hediyesi vermiş olacaktım!

Görünmezlik pelerinimi sıkıca giyip sokaklarda gezerken karşılaştığım insanların boş ifadelerini izleyerek ve onları dinleyerek kafamda veda konuşmamın provasını yapıyordum.

Veda konuşmamda yüce Alfa’nın sırrını ifşa edecek ve sürü içindeki tüm fısıldaşmalara noktayı koyacaktım. Bu annemi ipe götürse bile umurumda değildi.

Kendi kendime gülümserken Sadie’nin memnuniyetini hissedebiliyordum.

Bu hafta zaman geçmek bilmiyordu.

Sonraki bölüm
App Store'da 5 üzerinden 4.4 puan aldı.
82.5K Ratings
Galatea logo

Sınırsız kitap, sürükleyici deneyimler.

Galatea FacebookGalatea InstagramGalatea TikTok